Ek Gıdaya Geçiş ve Ek Gıda Başlangıcı

EK GIDAYA GEÇİŞ VE EK GIDA BAŞLANGICI

Bebeğiniz ek gıdaya geçiş ve ek gıda başlangıcı dönemine kadar anne sütü ya da devam sütü ile yani sıvı olarak beslenmiştir. Bebeğinizin sindirim sistemi henüz katı besinlerle tanışmamıştır. Bebeğinizin mide ve bağırsak sistemi ve ağız kas refleksleri 180 günü doldurduktan sonra yani 6. ay sonunda hazır hale gelmektedir.

Bebek gelişimi, beslenmesi ve bebek yemek tariflerini blog ‘umda paylaşıyorum. Bu paylaşımımda ek gıdaya geçiş ve ek gıda başlangıcı dönemi ile ilgili tüm soruları cevaplayacağım.


Bebeğim Ek Gıdaya Hazır Mı?

Bebeğinizin ek gıdaya hazır olup olmadığını bazı hareketlerinden gözlemleyebilirsiniz. 

  • Bebeğiniz başını tutabiliyorsa
  • Destekli ya da desteksiz oturabiliyorsa
  • Oyuncak gibi nesneleri ağzına götürüyor ve kemiriyorsa
  • Gördüğü yiyeceklere uzanmaya çalışıyor ağzını şapırdatıyorsa
  • Diliyle itme refleksi zamanla ortadan kalkıyorsa
  • En önemlisi de doktorunuz gelişimini yeterli görüyor ve ek gıdaya geçiş için uygun buluyorsa 

Bebeğiniz artık ek gıdaya hazır demektir.

Bebeklerde Ek Gıdaya Ne Zaman Başlanır?

Bebeklerin ek gıdaya ne zaman başlaması gerektiği yönünde farklı görüşler duyabilirsiniz. Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı normal gelişim seyreden bebeklerin 6. ayın sonunda ek gıdaya başlamasını önermektedir. Doktorunuzun farklı bir tavsiyesi yok ise genel görüş olarak da 6. ay sonunda ek gıdaya başlanması uygun görülmektedir. Bazı doktorlar anne sütünün yetersiz olması durumunda bebeklerin gelişimine göre 4. ya da 5. aylarda ek gıdaya başlanmasını önerebiliyor.

Ek gıdaya geçiş konusunda anneler olarak acele etmeyin. Yukarıda da belirttiğimiz gibi önemli olan bebeğinizin ek gıdaya tamamen hazır olmasıdır. Ek gıdaya erken ya da geç başlamanın çeşitli olumsuz etkileri olabiliyor. Eğer ek gıdaya erken başlarsanız alması gereken anne sütü miktarı azalacağı için gelişimi etkilenebilir. Besin alerjisi yaşama riskini artırır. İleride şişmanlık ve obezite riskini artırır. Mide ve bağırsaklar henüz yeterince gelişmediği için sindirim sistemi zarar görebilir.

Ek Gıdaya geç başlamak ise bebeğin ek gıdayı reddetmesi, alışma döneminin uzun ve zorlu geçmesi, demir ve çinko eksikliği, büyüme geriliği gibi durumlara yol açabilir.

Her bebeğin gelişimi birbirinden farklıdır. Bebeğinizin ek gıdaya başlaması için uygun olup olmadığını en iyi tespit edecek olan bebeğinizi takip eden doktorunuzdur.

Bebeklerde Ek Gıdaya Geçişte İlk Ne Verilmeli?

Ek gıdaya geçiş döneminde bebeklere ilk olarak ne verileceği konusunda farklı görüşler vardır. Bazı doktorlar tatlı alışkanlığı olmaması için sebze ile başlamayı uygun görürken bazı doktorlar meyveyi uygun görebilmektedir.

Bazı doktorlar anne sütüne en yakın tat ve yapıda olduğu için yoğurdu önerirken bazıları ise yoğurdun inek sütü alerjisine sebep olabileceği görüşündedir ve yoğurdun meyve ve sebzelerden sonra sunulmasını önermektedir. Bu dönemde karşılaşacağınız bu farklı bilgiler sebebiyle siz de kafa karışıklığı yaşayabilirsiniz. Kafanızın karıştığı her noktada tereddüt etmeden doktorunuza danışmalısınız.

Ek gıda sürecine adım attığınız bu ilk günlerde doktorunuz ile birlikte hareket ederseniz bebeğinizin besinlere karşı verebileceği tepkilerde hızlıca önlem alabilirsiniz.

Ek gıdaya başlarken düşük alerjen yapısı olan ve tadı baskın olmayan besinlerle başlanması uygun görülür. Kabak, patates, balkabağı, havuç, elma, armut, şeftali gibi mevsiminde meyve ve sebzeler ve yoğurt gibi besinlerle 3 gün kuralına uygun olacak şekilde başlanabilir. Ek gıdaya geçişte 3 gün kuralı hakkında detaylı bilgi için yazımızı okuyabilirsiniz.

6 Aylık ve 8 Aylık Dönemde Ek Gıda

Hem siz hem de bebeğiniz yeni bir serüvene başlıyorsunuz. Bu dönemde bocalayabilir ve tereddüt edebilirsiniz fakat bebeğiniz için temel besin kaynağının anne sütü olduğunu unutmamalısınız.

Bu dönemi ek gıda başlangıcı için tadım dönemi olarak adlandırabiliriz. İlk 6-8 ay ek gıdaya geçişte amacımız bebeğimizin karnını doyurmak değil besinlerle tanışmasını sağlamaktır. Bu tanışma 1 yaşına kadar devam edecektir.

Bebeğiniz için en iyi besin halen anne sütüdür. Ana öğününüz anne sütü ya da anne sütünün alınamadığı durumlarda devam sütü olmalıdır. Bu sebeple ek gıda miktarını doğru ayarlamalısınız. Ek gıdayı ara öğün olarak sunarak bebeğinizin tepkisine göre zamanla miktarı artırmalısınız. Örneğin 1 çay kaşığı yoğurt ile başlayıp 2. gün 2 çay kaşığı 3. gün 3 çay kaşığı olacak şekilde artırabilirsiniz. Alerjik reaksiyon gözlemediyseniz diğer besinlere geçebilirsiniz. Buharda haşladığınız sebzeyi çatalla ezip anne sütü ya da kaynamış suyla yumuşatarak,  meyveleri cam rende kullanarak rendeleyip yine aynı miktar ve yöntemle bebeğinize sunabilirsiniz.

Besinler az miktarda tadımlık verildiği için bu öğünleri anne sütü ya da devam sütü ile tamamlamalısınız.

2. ve 3. haftada sebzelere tahıllar ekleyebilirsiniz. (irmik, pirinç gibi) Ek gıdaya geçişte kabızlıkla sık sık karşılaşıldığı için sebzelerinize 1 çay kaşığı saf zeytinyağı ekleyebilirsiniz. İlk denemede bebeğiniz uykusunu almış ve sakin olmalı, karnı çok aç olmamalı. Genelde öğle öğününde verilmesi tercih edilir.

7. ay sonunda yumurta sarısı, beyaz et ve kuzu kıyması ile devam edebilirsiniz. Ek gıda öğün miktarını 1 küçük kavanoz olacak şekilde ayarlayabilirsiniz. İlk kez vereceğiniz bir besini mutlaka ilk seferinde 1 çay kaşığı olacak şekilde ayarlamaya dikkat edin.

Yayla çorbası, tarhana çorbası tavuklu şehriye çorbası gibi çorbalar hem besleyici hem de doyurucu seçimler olacaktır.

9 Aylık ve 12 Aylık Dönemde Ek Gıda

1 yaşına kadar ana besin maddemiz halen anne sütü yoksa devam sütüdür. Bunun yanında öğünlerimizin yarısını artık ek gıdaya ayırabiliriz. Bebeğinize kıymalı ve sebzeli ev yemekleri, dolmalar, ızgara balık ve köfteler sunabilirsiniz. Büyükbaş hayvanlara göre daha az kimyasala maruz kaldığı için bebek yemeklerinde kuzu kıyması kullanılmalı, kıyma çift çekim olmalıdır. Yüksek miktarda cıva içerdiğinden konserve ve dip balıklarını vermemelisiniz. Levrek, çipura gibi balıklarla tadıma başlayabilirsiniz. İlerleyen haftalarda omega 3 bakımından çok zengin olan hamsi, somon, sardalya, çinekop gibi balıkları sunabilirsiniz. Bu balıklarda aynı zamanda cıva seviyesi düşüktür. Kuzu ciğerini püre halinde sebze pürelerine karıştırarak sunabilirsiniz. Az tuzlu zeytinden zeytin ezmesi hazırlayarak tattırabilirsiniz. 

Bebeklerinizin 1 yaşına kadar olan öğünlerini ayrı olarak ve 1 porsiyon olacak şekilde hazırlamanızı öneririz. 1 yaşından sonra ortak öğünler hazırlayabilirsiniz.

Bu aylarda bebeğinizin eline kendi yiyebileceği haşlanmış tavuk eti, makarna, buharda pişmiş brokoli, patates gibi yumuşak yiyecekler verebilirsiniz. 

Kabugu soyulmuş ve ezilmiş bakliyatlar verebilirsiniz (nohut, kuru fasulye, kırmızı ve yeşil mercimek)

Alerji riski taşıdığı için 1 yaşından önce çiğ domates verilmemelidir. Fakat pişirildiğinde alerji riski azalarak içerisindeki likopen açığa çıktığı için 9. aydan sonra verilebileceği belirtilmektedir.

Portakal, mandalina, limon gibi yüksek asit içeren besinler pişiğe sebep olabileceği için 12. aydan önce önerilmemektedir.

Ek Gıdaya Geçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ek gıdaya geçilse bile öncelik halen anne sütüdür ve ana öğün anne sütü olacak şekilde öğünler planlanmalıdır.

Öğünler besin değeri yüksek, enerji veren ürünlerle hazırlanmalıdır.

Biberon değil kaşık, bardak gibi materyaller kullanılmalıdır. Püreleri hazırlarken blender ve ya rondo kullanmamaya özen gösterin. İlk aşamada iyice ezilmiş ilerleyen günlerde hafif pütürlü olmasına dikkat edin. Sürekli pürüzsüz blenderdan geçirilmiş gıdalarla beslenen bebeklerde ileride beslenme problemleriyle karşılaşabilirsiniz. 

Alerjik reaksiyonların gözlenebilmesi için ürünler tek olarak az ölçü ile başlanıp gün gün ölçü artırılmalı ve 3 gün kuralı uygulanmalıdır. İlerleyen günlerde alerjik reaksiyon yok ise sebze ya da meyvelerden ikili üçlü karışımlar hazırlayabilirsiniz.

Kullanılacak meyve ve sebzeler özenle seçilmeli, mümkünse sirkeli suda bekletilmeli ve iyice yıkanmalıdır. Bebek ek gıdayı reddediyorsa ısrar edilmemelidir. Birkaç gün ya da hafta sonra aynı besini tekrar deneyebilirsiniz. Bazı kaynaklarda 10 hatta 20 deneme sonrası bebeklerin gıdaları sevebileceği konusunda araştırmalar bulunmaktadır. Sevmediği ürünlere sevdiği yiyeceklerden bir kaşık karıştırarak denemeler yapabilirsiniz. Sizin sevmediğiniz bir besini bebeğiniz sevebilir. Bu nedenle vereceğiniz besinlerde önyargılı olmayın.  

Ek gıda bebeğe sunulurken ısısına dikkat edilmeli, çok sıcak ya da çok soğuk olarak verilmemelidir. Ek gıdalarda baharat, tuz, şeker, katı yağ konulmamalıdır. Bebeğinizin tatlara alışabilmesi için ürünler tatlarını baskılayacak şekilde hazırlanmamalıdır. Bebeklere dondurulmuş paketli gıdalar, konserveler, hazır paketli meyve suları, katkı maddesi, gıda boyası gibi maddelere katılmış işlenmiş gıdalar asla vermemelisiniz. İlk 6 ay anne sütü ihtiyacı karşıladığı için bebeğe su verilmesi önerilmez. Fakat ek gıdaya başladığında su vermeye başlayabilirsiniz.

Gluten hassasiyeti olabileceği için bebek muhallebilerinde buğday unu yerine pirinç unu, yulaf unu, mısır unu gibi tahıl unları kullanabilirsiniz.

1 Yaş Öncesi Verilmemesi Gereken Besinler

bal

Bal; clostridium botulinum adı verilen bir bakteri sporu içerir ve bebeklerde botulizm denen bir tür zehirlenmeye sebep olur. Bebeğinize bal verdiyseniz, iştahsızlık, kabızlık, karında şişme, kol ve bacaklarda gevşeklik, kafayı taşıyamama ve yorgunluk belirtileri gözlemliyorsanız acilen doktora danışmalısınız.  

Tuz; ilerleyen yaşlarda yüksek tansiyona sebep olduğu için 1 yaşından önce bebeklere verilmemelidir.

Şeker; bebeğinizi şeker ile ne kadar geç tanıştırırsanız şekere bağlı hastalıklardan korumuş olursunuz. Şeker diyabet ve obeziteye sebep olabildiği gibi ilerleyen dönemlerde çocuklarda çeşitli davranış sorunları yarattığı gözlemlenmiştir.

Yumurta Beyazı; yüksek alerjen yapıya sahip olduğu için 1 yaşından önce yumurta beyazı verilmesi önerilmez.

İnek Sütü; bebeklerde alerji ve kansızlığa sebep olur. Anne sütüne oranla hazmı zordur, yüksek miktarda protein içerdiği için bebeklerin sindirim sistemine fazlaca yük bindirir, böbrekleri zorlar. Demir ve C vitamini içeriği yetersiz olduğu için demir eksikliğine bağırsaklarda kanamaya yol açabilir.

Çay; İçerisindeki tenin maddesi demir emilimini etkiler ve bebeklerde demir eksikliğine yol açar. Ayrıca hiçbir besin değeri bulunmadığı gibi zeka geriliğine yol açtığı yönünde araştırmalar da bulunmaktadır. 

Bitki çayları; Yeşil çay gibi bazı çayların siyah çayda olduğu gibi demir emilimini azaltıcı etkisi olduğu için önerilmez. Fakat az miktarda ıhlamur, rezene ve anason verilebilir.

Kahve ve asitli içecekler; Kafein ve katkı maddesi içeren asitli içecekler kesinlikle verilmemelidir.

Patlıcan; besin değeri düşük ve nikotin içerdiği için 2 yaşından önce bebeklere verilmesi önerilmemektedir.

Bakla; Favizm hastalığı bulunan kişilerde glikoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği  vardır. Bu alyuvarlardaki bir tür bozukluktur. Bu hastalığa sahip kişiler bakla yediğinde alyuvarlar hızlı bir şekilde tahrip olur ve bir çeşit zehirlenme gerçekleşir. Bu sebeple 2 yaşından önce bebeklere bakla verilmemelidir. Hatta 7 yaşından önce verilmemesi gerektiğini belirten doktorlar da mevcuttur.

Çilek, domates ve kivi; yüksek alerjen içermeleri sebebiyle 1 yaşından önce verilmesi uygun değildir. 

Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt, limon vs) Yüksek oranda asit içeriği olan narenciyeler mide ve bağırsak sistemi henüz yeterince gelişmemiş olan bebeklerde reflü, gaz ve pişik gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. 

Fıstık; boğazda şişmeyle başlayıp solunumu kapatacak kadar güçlü alerjik yapıya sahip olan bir besindir ve bebeğin fıstığa alerjisinin olup olmadığı bilinmediği için bebeklere 1 yaşından önce fıstık verilmemelidir.

Şarküteri Ürünleri; salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş ve çiğ ürünler hem katkı maddesi içerir hem de besin değeri yoktur. Bebeklerinizi ve çocuklarınızı bu ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışın.

Bebeğin Ek Gıdayı Reddetmesi

6 ay boyunca anne sütüne alışan bebeğiniz için yepyeni bir süreç başlıyor. Bu süreç hem bebeğiniz hem de sizin için bazen eğlenceli bazen yorucu, bazen de zorlu geçecek. Fakat en başından bir düzen yakalarsanız bebeğiniz ve sizin için işler kolaylaşacaktır.

İlk 6 ay anne sütü ya da devam sütü alan bebeğinizi ek gıdayla tanıştırdığınızda büyük ihtimalle bebeğiniz ek gıdayı reddedecektir. Endişelenmeyin, bu çok normal. Ek gıda dönemi aynı zamanda diş çıkarma dönemidir. Bebeğiniz diş çıkardığı için yemeyi reddedebilir. Sandığınız kadar aç olmayabilir. Benim bebeğim ek gıdayı reddediyor ve onu besleyemeyeceğim diye düşünmeyin. Bebeğiniz anne sütü ya da devam sütü ile doymuş ve acıkmamış olabilir. Verdiğiniz besin fazla sıcak ya da fazla soğuk gelmiş olabilir. Ek gıda için uygun bir saat olmayabilir. Bebeğinizi kesinlikle zorlamayın, aceleci davranmayın yemek yemeyi kaosa dönüştürmeyin.

bebeğim ek gıdayı reddediyor
bebeğim ek gıdayı reddediyor

Büyüklerimizin yaptığı gibi sakın burnunu tıkayarak ağzını açmasını beklemeyin. Unutmayın, 1 yaşına kadar en önemli besini halen anne sütüdür. İlk etapta doyması için değil tatması için besliyorsunuz. Bu sebeple porsiyonlarınız bebeğinize fazla geldiği için de reddediyor olabilir. Verdiğiniz porsiyonun yarısına geldiğinde yemeyi reddetmeye başlıyorsa bebeğiniz doymuş olabilir. Yuttuğundan emin olduktan sonra diğer kaşığı vermelisiniz. Verdiğiniz besinin tadı hoşuna gitmeyebilir. Zorlamayın, bir hafta sonra aynı ürünü tekrar deneyin. Verdiğiniz besin fazla karışık geldiği için bebeğiniz kusabilir. Bu sebeple mümkün olduğunca besinleri birbirine karıştırmadan her bir besinin tadını almasını sağlayacak şekilde vermeye dikkat edin. Böylece tatlarına alışmasını da sağlamış olacaksınız. 

Yemek yemeyi keyifli hale getirin. Tıpkı oyun oynamak gibi günlük bir rutin olduğunu hissettirin. Sofraya hep birlikte oturmaya aynı anda yemek yemeye çalışın. Fakat yemekleriniz farklı olmasın. Çünkü bebekler bir süre sonra sofradaki her şeyi merak eder, almak ve tatmak ister. Bu sebeple sofrada onun da yiyebileceği her şeyin olmasına dikkat edin. Kendisinin besinleri eline alıp kurcalamasına ağzına götürmesine, parçalamasına hatta yere atmasına ilk etapta izin verin. Bir süre sonra yemek saati geldiğinde keyifle mama sandalyesine kendisinin gittiğini göreceksiniz.

Ek Gıda’ya Geçişte 3 Gün Kuralı

Her bebek birbirinden farklıdır. Bazı bebekler verdiğiniz besinlere fiziksel olarak hiçbir tepki göstermezken bazı bebekler alerjik reaksiyonlar gösterebilir. Bu sebeple bebeğinizi ilk kez tanıştıracağınız bir besini verirken alerjisi olup olmadığını anlamak için kullandığımız bir yöntem var. 3 gün kuralını uygularken ilk kez vereceğiniz bir besini öncelikle sade olacak şekilde her gün miktarını artırarak 3 gün boyunca vermeye çalışın. Örneğin ilk kez kereviz verecekseniz ilk gün 1 çay kaşığı ikinci gün 1 tatlı kaşığı 3. gün 1 yemek kaşığı olacak şekilde artırarak verin. Eğer vücudunda herhangi bir fiziksel değişim, ağız kenarlarında kızarıklık, pişik, ishal ya da kusma gibi tepkiler gözlemlemediyseniz alerjik bir durum yok demektir. Eğer bu tip sorunlarla karşılaşırsanız vakit kaybetmeden doktorunuza danışın. Sonrasında denediğiniz ve bir sorun görmediğiniz besinleri birbirine karıştırarak öğün oluşturabilirsiniz. Örneğin ilk kabak denediniz sonrasında havuç ve patates denediniz. Herhangi bir sorun gözlemlemediyseniz  ürünü karıştırabilirsiniz. İlk etapta karışım yaparsanız ve bir alerjik durumla karşılaşırsanız bebeğinizin hangi ürüne alerjisi olup olmadığını anlayamazsınız. Bu sebeple ilk etapta besinleri mümkün olduğunca tek başına vermeye çalışın.

Bunlarda İlgini Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir